Lamine kaplama (Laminate Veneer), dişlerin yalnızca ön yüzeylerinde düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulan doğal ve estetik görünüme sahip sabit diş protezi uygulamasıdır. Bu işlemlerle dişlerin ön yüzlerinde gözlenen doku kayıplarına, şekil özelliklerine ya da renk problemlerine bağlı gelişen fonksiyonel kayıpların ve estetik kaygıların ortadan kaldırılması amaçlanır. Yapımında estetik başarısı oldukça yüksek olan çeşitli porselen ya da kompozit materyaller kullanılır. Kullanılan materyal, bölgede ihtiyaç duyulan dayanıklılık düzeyine göre belirlenir. Sağlıklı dokunun maksimum oranda korunmasına yardımcı olan dental lamina uygulamaları; hastanın yüz profili, doğal diş yapısı, karakter özellikleri, estetik kaygıları ve beklentileri gibi pek çok parametre ile birlikte kişiye özgü olarak tasarlanan tedavilerdir. Tasarımın özgün olarak oluşturulabilmesi ve gülüş estetiğinin önemli oranda değiştirilebilmesine olanak sağlaması sayesinde gülüş tasarımı uygulamaları kapsamında da sıklıkla tercih edilen işlemler arasında yer alır.
Lamine diş kaplama tedavileri, genellikle 3-4 seans içerisinde tamamlanan uygulamalardır. Tedavi süreci; tasarım planlaması, prova uygulamaları, dokuların düzenlenmesi ve protezlerin kalıcı adaptasyonunu kapsar. Provalarda önemli değişikliklerin planlanması durumunda veya uygulama yapılacak dişlerde gerekli olan doku düzenlemesi miktarı fazla olduğunda ihtiyaç duyulan seans sayısı artabilir. Tedavi süreçlerinin tamamlanmasının ardından ise kontrol seanslarıyla desteklenmesi önerilir.
Tasarım planlanması, hastayla yapılan ilk muayenede klinik ve radyolojik değerlendirmelerin yapılmasıyla başlar. Aynı seans içerisinde dişler üzerinde herhangi bir tedavi uygulaması yapılmadan dişlerin ölçüsü alınır. Alınan ölçüler laboratuar ortamında modelleme için kullanılır ve bu modeller üzerinden hem fonksiyonel hem de estetik düzenlemeler için gerekli çeşitli parametreler gözetilerek protezler tasarlanır. Tasarımın tamamlanmasının ardından prova edilebilmesi amacıyla tasarım üzerinden silikon bir kalıp oluşturulur.
Tasarımın prova edilme sürecinde öncelikle laboratuvarda hazırlanan silikon kalıptan yararlanılarak geçici bir uygulamayla tedavi bitiminde planlanan görünüm ağız içerisine aktarılır. Yapılacak uygulamanın fonksiyonel uyumu ve estetik görünümü daha objektif bir şekilde değerlendirilir. Hekim ve hastanın ortak kararıyla tasarım onaylanır ya da tasarımda minimal değişiklikler planlanlanırsa aynı seansta ağız içerisindeki doku düzenleme işlemleri de yapılabilir. Daha büyük ölçekli tasarım değişikliklerine ihtiyaç duyulması durumunda ise yeni bir prova seansının organize edilmesi mümkündür.
Doku düzenlemesi aşamasında dişin yalnızca yüzeyini kapsayan minimal uygulamalarla tedavi yapılır ve bu nedenle genellikle ağrı gelişimi olmaz. Ağrının meydana gelebileceği durumlarda ise bölgeye lokal anestezik solüsyonun uygulanmasıyla birlikte konforlu bir süreci geçirilebilir. Bu aşamada lamina diş protezlerinin uygun bir şekilde yerleştirilebilmesi için dişler üzerinde gerekli olan aşındırma işlemleri yapılır. Aşındırmanın tamamlanmasının ardından dişlerin son hallerinin hazırlanan lamina diş protezi tasarımlarına adapte edilmesi amacıyla ağız içerisinden yeni bir ölçü alınır. Ölçüler protezlerin hazırlanması için laboratuvara gönderilir. Kalıcı protezlerin hazırlanma sürecinde dişlerin korunması, fonksiyonel aktivitenin ve estetik görünümün devamlılığının sağlanması için ise işlem yapılan dişlere geçici laminalar uygulanır.
Kalıcı porselen laminalar hazırlandığında öncelikle dişler üzerine yerleştirilerek ağız içerisindeki uyumu kontrol edilir. İdeal bir şekilde uyum sağladığımda protezde kullanılan materyale uyumlu özel yapıştırıcıların yardımıyla dişlerin yüzeyine kalıcı olarak yapıştırılır.
Porselen kaplama işlemlerinin uygulanabilmesi için öncelikle protezle ideal düzeyde bağlantıyı oluşturabilecek sağlıklı bir diş dokusuna ihtiyaç duyulur. Diş dokusunun yapısındaki çeşitli bozukluklar ise dişlerle porselen arasında gerçekleşecek kimyasal bağlantının doğru bir şekilde sağlanmasına engel olabilir. Bu nedenle diş minesinin yapısının bozulmasına neden olan kalıtsal hastalıkların gözlenmesi durumunda alternatif tedavi uygulamalarının değerlendirilmesi gerekir.
Ağız içerisinde mevcut olan çeşitli hastalıklar, porselen lamina ile uzun ömürlü tedavilerin sağlanması için engel teşkil edebilir. Ağız içerisinde tedavi edilmemiş aktif çürüklerin bulunması yeni çürük gelişimlerini kolaylaştırıcı etki gösterebilir ve protez sınırlarında çürük gelişimi durumunda kaplamanın uyumu bozulabilir. Aktif diş eti hastalıklarının varlığı protezin kenar uyumunun bozulmasına neden olabilir. Bu durumların önüne geçebilmek için porselen kaplama uygulamalarının ilgili problemlerin tedavi edilmesinden sonra planlanmasında fayda vardır.
Porselen diş kaplama uygulamaları, dişlere yüklerin sağlıklı bir şekilde geldiği durumlarda ihtiyaç duyulan dayanıklılık düzeyine bağlı olarak çeşitli güçlendirilmiş materyallerle yapılabilir. Ancak kullanılan bu materyaller, devamlı ve yüksek şiddetteki orantısız yüklerin yeterli bir şekilde karşılanması için gerekli olan dayanıma sahip değildir. Diş sıkma, gıcırdatma, tırnak yeme ya da kalem ısırma gibi çeşitli parafonksiyonel alışkanlıklar veya çene ilişkilerindeki bozukluklar bu devamlı orantısız yüklerin ana kaynaklarıdır. İlgili durumların varlığında yapılan porselen kaplamalar, kısa bir süre içerisinde hasar görebilir ve yeni bir tedaviye ihtiyaç duyulmasına neden olabilir. Bu nedenle gerekli protez tedavisinin uygun bir şekilde yapılabilmesi için öncelikle yük dengesinde bozulmaya neden olan problemlerin tedavilerinin tamamlanması gerekir.
Porselen laminalar, doğal dişlerin sahip olduğu yüksek ışık geçirgenliği özelliğini karşılayan materyallerden üretilir. Pek çok durumda estetik olarak avantaj sağlayan bu özellik, ileri düzeyde renkleşme meydana gelen dişlerde rengin maskelenmesinde yetersiz kalmasına neden olabilir. Yüksek oranda maskelemenin gerekli olduğu ilgili durumlarda alternatif tedavi uygulamalarının planlanmasına ihtiyaç duyulabilir.
Porselen laminaların avantajları şu şekilde sıralanabilir:
· Porselen kaplama uygulamaları bilgisayar destekli tasarım ve üretim uygulamalarıyla hazırlanabilir ve kayıt altında tutulabilir. İlgili uygulamalarda tasarımın daha detaylı ve doğru bir şekilde hazırlanması mümkün olduğundan dişler ile uyumlu protezlere kısa bir sürede ulaşılabilir.
· Tedavi için hazırlanan dijital tasarımlar işlem öncesinde hastaya sunularak detaylı bir şekilde değerlendirilebilir.
· Dişlerin uygun pozisyonda olması durumunda tedavi öncesinde hazırlanan tasarımın ağız içerisinde provası yapılabilir.
· Porselen laminalar dişin yalnızca ön yüzeyindeki mine tabakası düzeyinde minimal düzeyde aşındırma yapılarak protez tedavisi yapılmasına izin verir. Bu sayede dişin sağlıklı dokularının maksimum oranda korunmasını sağlar.
· Lamina diş kaplamaları, aşınmaya ve normal fonksiyonlar sırasında dişlere genel kuvvetlere karşı dayanımları yüksek materyallerden üretilir. Bu özellikleri doku uyumunun korunmasını kolaylaştıracak şekilde uzun ömürlü tedavilerin sağlanmasında etkili olur.
· Kullanılan porselen materyallerin yüzeyleri kolaylıkla cilalanarak pürüzsüz bir doku oluşturacak şekilde düzenlenebilir. Cilalı yüzeye sahip protezler renk pigmentlerinin tutunmasına karşı dirençli olduğundan protezin renk özelliği uzun süre korunabilir.
· Ağız ortamındaki dokularla uyumlu bir şekilde hazırlanan porselen laminalar pürüzsüz yüzeyiyle bölgede plak tutunmasının önlenmesine destek olur. Bu sayede ağız ve diş sağlığının sürdürülebilmesine yardımcı etki gösterebilir.
Lamine kaplama tedavilerinin avantajları, hem tedavi sırasında hem de tedavi sonrasında kişinin konforunu önemli düzeyde artırabilir. Öngörülebilir olması ve pratik uygulama süreci sayesinde tedavi planlamalarının neden olabileceği kaygıların da elimine edilmesine yardımcı olabilir. Bu alanda hizmet veren sağlık kuruluşlarına başvururak, konu ile ilgili detaylı bilgi alabilirsiniz.
Formu doldurun, sizinle iletişime geçelim